Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

şaşırtıcı bir olay

См. также в других словарях:

  • başına gelmek — 1) bir görevi üstlenmek, yüklenmek 2) kötü bir durumla karşılaşmak 3) beklenmedik, şaşırtıcı bir olay veya durumla karşılaşmak O gün Bakırköy den gelirken yolda benim başıma gelenleri sana bir anlatsam... O. C. Kaygılı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sonuç — is., cu 1) Bir olayın doğurduğu başka bir olay veya durum, netice Her koşu beklenilmeyen, şaşırtıcı bir sonuç verebilirdi. N. Cumalı 2) Bir gelişim veya girişimden elde edilen şey Sınav sonucu. 3) Öz, özet 4) Bir yarışmada, spor karşılaşmasında… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şok — is., İng. shock 1) Ani bir değişiklik sonucunda ortaya çıkan şaşkınlık 2) sf. Şaşırtıcı, alışılmamış, beklenmedik 3) ruh b. Kaza, beklenmeyen bir olay, bazı ilaç ve uyuşturucuların yarattığı, fiziksel veya ruhsal olarak birdenbire gelişen… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tansık — is., ğı, esk. İnsan aklının alamayacağı, şaşırtıcı, olağanüstü olay, mucize Bir gün Oğuz Atay ın bir tansık gibi edebiyatımızdan geçtiğini kavrayacağız. S. İleri …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mucize — is., din b., Ar. muˁcize 1) Peygamberlerin kendilerine inanmayan insanlara peygamberliklerini ispat etmek amacıyla Allah ın iznine bağlı olarak gösterdikleri olağanüstü olaylar, hâller, tansık 2) İnsanları hayran bırakan, tabiatüstü sayılan olay… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • felaket — is., Ar. felāket 1) Büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela İnsanların korkması icap eden en büyük felaket, kötü ahlaktır. S. Ayverdi 2) sf. Çok kötü Felaket bir yazı. 3) sf. Şaşırtıcı, hayrete düşürücü Bu kız… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»